maggie harrison
Geçtiğimiz yıl, yapay zeka alanında başarıların elde edildiği bir yıl oldu ve özellikle OpenAI şirketi tarafından oluşturulan ChatGPT* yazılımının inanılmaz derecede etkileyici tanıtımı göz önüne alındığında, sektör burada durmayacak gibi görünüyor. Bununla birlikte, bazı endüstri öncüleri için, sohbet robotları ve peyzaj oluşturma programları artık en son robotik sınırdan çok uzak. Sıradaki ne? Bilinç kazanma!
ABD’deki Columbia Üniversitesi’ndeki Yaratıcı Makineler Laboratuvarı’ndan sorumlu makine mühendisi Hod Lipson, New York Times’a (NYT) “Bu sorun eskiden bir tabuydu” dedi. zıplayamazsın Bu yüzden başlangıçta farklı bir şeymiş gibi davranarak bunu gizlemek zorunda kaldım.”
Yapay zeka alanında, ‘bilinç’ uzun süredir ortalıkta dolaşan en bölücü sorulardan biridir. Bazıları için bir bilim kurgu konusu ve aslında birçok bilim kurgu kitabı, çizgi roman ve film için ilham kaynağı iken, Lipson gibi diğerleri için bu baş belası, bildiğimiz şekliyle insan hayatını sonsuza dek değiştirecek bir hedef. “Bu, üzerinde çalıştığımız başka bir araştırma konusu değil; mesele bu” diye devam ediyor. “Bu, kanseri tedavi etmekten bile daha büyük bir mesele.”
Lipson, “İnsanınkine eşdeğer bir bilince sahip olacak bir makine yaratabilirsek, yaptığımız şey diğer her şeyi gölgede bırakacaktır” dedi. Bu makinenin kendisi kanseri tedavi edebilir” diye ekliyor.
Muğlak Bir Problem: BİLİNÇ
Elbette teknolojik zorluklar bir yana, endüstride veya ötesinde bilinç sorunuyla karşılaştığı en büyük sorun, kavramın kendisinin gerçekten kesin bir tanımının olmamasıdır. Felsefi bağlamda bilinç, muğlak ve tartışmalı bir konudur. Ve bilimsel olarak, New York Times’ın altını çizdiği gibi, bilinci sürekli olarak beyin işlevlerine veya farklı türden göstergelere bağlama girişimleri başarısız olma eğilimindedir. Öte yandan, ‘makine bilinci’ kavramıyla, özellikle makine işçiliğiyle ortaya çıkan bir dizi derin etik soru var.
Lipson, NYT’de aktarıldığı gibi, ‘kendini gelecekte hayal etme’ yeteneğine sahip bir bilinç tanımlıyor. Yine de mühendis, çalışma hayatının çoğunu, makine öğrenimi yoluyla doğal seçilimle gelişmeyi öğrenebilen ve mekanik gövdedeki değişen koşullara, hatalara veya bozulmalara yanıt verebilen uyarlanabilir makineler, yani “genelleştirilmiş zeka” yaratmaya odakladı. emsal bir tavır.
Başka bir deyişle, şu anda makinelerin yaptığı gibi daha fazla şey öğrenip yanıt verebilen, aynı zamanda nasıl daha iyi olabileceğini hayal edebilen bir makine hayal ediyor ve bu vizyon doğrultusunda gelişiyor. Bu küçük ama önemli bir ayrımdır. Buna rağmen, bilincin kesin bir tanımı olmadığı göz önüne alındığında, bir tanımı eşleştirmek kesinlikle zor olacaktır.
GERÇEK BİR BİLİNÇLERİ OLABİLİR Mİ?
Dahası, insanların ekmek kızartma makinelerinden evcil hayvanlara, hatta sebzelere ve daha fazlasına kadar hemen hemen her şeyi antropomorfize etmeye** bayıldıkları gerçeği inkar edilemez. Bu iş makineleri hem fiziksel hem de düşünsel olarak ürettikleri aletlere her zaman insani özellikler yansıtırken, robotik ve yapay zeka alanlarında da böyle bir akım var.
Ve bu doğrultuda, bu makinelerin Lipson gibi araştırmacıların bir gün sahip olmayı hayal ettikleri niteliklere gerçekten sahip olup olmayacakları, yoksa insanlığı mı yoksa doğayı, bilinci veya her neyse bilim adamlarının görmeyi umduklarını yansıtan son derece bilinçsiz makinelerde mi yansıtmayı tercih edecekleri. var olmaktan ziyade insani dürtüleri yüzünden mi? Ne söylersen söyle, onun neyi yansıttığını sonsuza kadar sorgulamak gerekecek. Lipson, NYT ile yaptığı röportajı şöyle bitiriyor: “Bir hayat yaratmayı istemenin kibirli bir tarafı var. Bu tıpkı aya gitmek gibi en büyük zorluk.”
* Yapay zeka ile çalışan bir sohbet yazılımı. [cn]
** İnsan olmayan canlı veya cansız varlıklara insani nitelikler yüklemek. [cn]
Y birkaç tanesi yepyeni Fütürizm sitesinden alınmıştır. (Çeviri: Tarkan Tufan)
